Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

31 Ocak 2014 Cuma

ALGI KAVRAMLARININ DEĞİŞMESİ




İçinde yaşadığımız dünya ve insanlar hızla değişmekteler.Bunun bir sonucu olarak zaman kavramı kültürün etkisi ile daha farklı algılanmakta, izlediğiniz televizyon ve sosyal medya farkında olmadan zaman algılama kavramlarını değiştirmekte misal olarak bilgisayarın yavaş açılmasını gıcık bulan sayısız insan var buna bağlı olarak internetin yavaşlığı ve kurulan uygulamanın yavaşlığı gibi vb...  hız kavramlarımızı etkileyen sayılamayacak kadar öğe var.Eğer hayatı gereğinden hızlı algılarsak buna bağlı olarak bizimle beraber olacak şeylerinde bizimle aynı hız seviyesinde olmasını isteriz. Bitkiler daha hızlı yetişmeli hayvanlar daha hızlı büyümeli ve insanlar daha hızlı öğrenmeli gibi kavram hataları yaparız ve bunu gerçekleştirmek için doğayı ve insanları değiştirmeye yani fıtratlarını değiştirmeye çalışırız. Allah kuranda insan oğlu sabırsızdır diyor. Yani sabırlı olma tavsiye edilmiş sabırsız olma hali tavsiye edilmemiştir.Eğer araştıracak olursanız son yapılan icatlar hayattaki hızı arttırma peşinde hep. Daha hızlı yıkayan çamaşır ve bulaşık makinesi,hızlı süpüren süpürgeler ,hızlı internet ve bilgisayarlar. Bitkileri daha hızlı büyüten ilaçlar ,gübreler ,daha hızlı şarkılar ,daha hızlı araba ve aksiyon filmleri vb... leri. İşte tüm bunlar hayatı normal akışında değilde daha hızlı bir akışta  olmasını istediğimiz için oluyor. Ancak yaratılış olarak doğa ve insanın bir hız kavramı var. Misal olarak ışık hızına yakın hareket etmek demek havaya olan sürtünmeden dolayı paramparça olmak demektir. Yani bu beden bu hızı kaldıramaz demek. Bir hayvana hormon vererek hızlı büyütmek sağlıksız olmasını ve eğer eti yenen bir hayvansa onu yiyen insanların kanser olmalarına davetiye çıkarmak demek. Bu hız algılaması daha hızlı çalışmak demek olacağı için aynı zamanda gereğinden fazla yorulmaya ve daha az dinlenmeye buda vücudu yıpratıp daha hızlı ölmeye yol açacaktır. Aynı zamanda ahlaki olarak hızlı olmak çabuk bıkmaya sürekli yenilik aramak adına ahlaksızlığı tetikleyecektir. Hız istemek çok daha değişken bir ahlak yapısı yapacaktır.Daha çok kadınla birlikte olmak, daha çok içmek, daha çok eş veya iş değiştirmek, sözünden dönmek hep bu hız kavramının sonuçları olarak karşımıza çıkacaktır.işte bunlar zaman içinde toplumları insanları değiştirecek ve bozulmalara yol açacaktır. Eğer hayatı olması gereken hızda yaşamazsak bir gün yaşayacak bir hayatımız olmayacak ve hızın sonucu olarak daha çok hata yapacak ve daha kötü bir hayat yaşayacağız. Olması gerekenden daha yavaş yaşamakta aslında benzer sonuçları doğurur. Bu seferde gelişme olmayacak , insanlar daha şişman, daha verimsiz olacaktır. Demek istediğim hayatı olması gereken hızda yaşamalıyız ve her canlının başka bir hız kavramı olduğunu kabul etmeliyiz.Herkese normal bir hayat yaşama dileği ile normal günler dilerim. 


ANLATIM VE ALGILAMA

Algılama biçimlerimiz doğruyu ve yanlışı farklı tanımlaya bilir.Bizler için doğru olan başkası için yanlıştır çoğu zaman.Çünkü zekanın çalışma sistemi herkeste farklıdır.Yaşadığımız dünya faklı fikir ve düşüncelere sahip kişiler ile dolu.Bir fikrin herkes tarafından doğru olması mümkün değil.Konunun ne olduğu veya ne kazandıracağı çok önemli olmuyor bazen.İnsanlar anlatılan konu yerine size odaklanıyorlar ve  doğru bir şeyi anlatsanız dahi insanlar sizi sevmez ise, anlattığınız şeyin doğru olması pek bir önem taşımıyor.Bunun tersi olarak da eğer anlatılan şey yanlış fakat anlatan kişi sevilen biri olursa sonuç olarak o yanlış olan şey seviliyor. Coca cola ,cips,sigara,ve benzeri ürünlerin reklamında ünlü olmuş halk tarafından sevilen kişilerin oynaması zararlı olan bu yiyecek ve içeceklerin satışını arttırıyor.Aslında biliyoruz zarar verdiğini ama zararın azlığı ve yenen yiyeceklerin lezzetli oluşu ayrıca o yiyeceğin popüleritesi bize o yiyeceği yedirttiriyor.Bu konu hakkında ne kadar konuşsak da illaki birileri yanlış birileri doğru diyecektir.dediğim gibi konunun doğru olmasının hiçbir önemi yok.önemli olan o konunun nasıl tanıtıldığı ve insanlar tarafından nasıl algılandığı.