Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

26 Temmuz 2015 Pazar

SORUNUN KAYNAĞI







Birçok kez farklı sorunlar ile karşılaşıyoruz hayatımızda .Bir sorunu çözmek için farklı kaynaklar ve yöntemler kullanmaya gerek duyuyoruz.Tabi bu yöntemlerde bilgimiz kadar oluyor.bilgimizin yetersiz kaldığı noktada ise 2 durum söz konusu oluyor.Birinci duruma göre olayın çözümsüz olduğunu kabul edeceğiz veya ikinci duruma göre başka çözüm yolları arayacağız.İkinci seçeneğe göre çıktığımız yolda alternatif çözüm yolları araken sorunun kaynağına inmek gerektiğini hatırlatmak istedim sadece ve sorunun ana kaynağı bilinirse yapılması gerekenler ve çözüm yolları zaten kendiliğinden oluşacaktır.Bunu bir misal ile anlatmaya çalışayım.Bir erkek ve dişi olarak iki böcek ve yeteri miktarda yiyecek koyalım.sonrada bu böceklerin zaman içinde neler yapacaklarını düşünelim.Önce böcekler yeterli yiyecek ve alan olduğundan üreyeceklerdir,ortalama bir böcek 28 adet yavru doğurur ve bu doğurma süreci 1 ay içinde olur.İkinci aya girdiğimizde elimizdeki böcek sayısı artık 30 tanedir.Bunu her aya katlayarak gidersek 5 ci aydan sonra böcekler için yeterli miktarda yer ve yeteri miktarda yiyecek kalmadığından kendi aralarında savaş ve ölüm olacaktır.3 veya 4 ayda bu türdeki kişilerle iletişim kursaydık.birbirlerinden ve yaşadıkları toplumdan şikayet ettiklerini söyleyeceklerdi,ama asıl sorun kendileri ve ya toplumları değildi.Asıl sorun yaşam alanının darlığı ve yiyecek sorunuydu.Bu sorunun kendisinden dolayı diğer sorunlar ortaya çıkmış oluyor.Buraya kadar anlattıklarımı şu sebeb den anlatıyorum.Bir sorunun kaynağı bilinmez ise o sorunun çözümü bilinemez.sorunun şuan görünen haline bakarak kaynağının görünen o şekli olduğunu düşünmek sorunun kaynağını araştırmayı engeller.Her sorun bir kaynak ile oluşur.Kaynağı bilinmeyen sorun hiç bir zaman çözüme ulaşamaz.Bunu görsel olarak da aşağıdaki videoda anlattım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder