Bir çok kavram için tanımlamalar okumuş ve aklımızda oluşan kavramlar bu tanımlar ile eş değer hale gelmiş durumda.Kavramlar ile tanımlamalar arasındaki fark alışkanlıklarımızdan dolayı anlaşılamaz hale gelmiş durumda ve bu da kavram karmaşası oluşturuyor.şimdi birde sorunu şöyle düşünelim etrafımızdaki tanımlamar ne kadar doğru?tanımlama için yaptığımız tanımlar bir araştırmanın sonucu ve araştırmayı yapan gözlemcinin gözlemlediği şeyden çıkardığı sonuç ile oluşan bir tanımlama yapıyoruz.kısaca gözlemci olan kişi yanlış bir gözlem yaptı ise çıkardığı sonuç yanlış olacak ve biz bu yanlış olan kural ile yeni şeyler bulmaya veya bu kurallar üzerinden insanları evreni ve kainatı anlamaya çalışacağız.mantıki olarak sonsuz diye bir kavram yok iken matematikte bir sonsuzluktan bahsederiz.
∞+1= ∞
∞-1= ∞
∞/1= ∞
∞*1= ∞
gibi mantık hataları yaparız .matematik fiziki nesneleri tanımlamak için bizim verdiğimiz isimler iken ismin kendisinden ve anlattığı şeyden ziyade ifade ettiği kavram üzerinden yola çıkarak bir şeyler bulmaya çalışıyoruz.hiçbir zaman kütlesel olarak bir şeyin sonsuzluğundan bahsedemeyiz fizikte.ancak matematikte sonsuz denen bir kavram vardır.başka bir misal vereyim.
1+2+3+4+.......∞= ?
diye bir soru sorsam eminim ki sonsuz sayıda sayının toplamının sonsuz olacağını söylerdiniz ancak matematiksel olarak bu sorunun cevabı -1/12 dir.kısaca sonsuzluk diye bir kavram matematiksel olarak var olsa dahi aslında olmayan bir şey.yaratılan herşeyin bir sonu vardır.kısaca tanımlamayı yapan veyahut matematiği bulan kişiler kavramaları tanımlamak için verdikleri isimleri zaman içerisinde bizler ilerletmek adına kavram karmaşası yapmış ve olmayan tanımlamaları matematiğin içine sokmuş durumdayız.bozuk olan bu matematik düzeni ile evreni ve kainatı anlamaya çalışıyoruz.ancak yanlış olan şey ile kainatı anlamak pek tabi mümkün değildir.başka bir örnek vermek gerekirse.fizik kuralları atom altı parçacıklarda farklı işler.bir atom diğer atom ile haberleşmesini ışıktan hızlı bir şekilde yapar veyahut atom bazen dalga veya bazen katı madde gibi hareket eder.ben bazen bu durumu ses frekanslarına benzetiyorum.ses frekanslarında bizim duyma eşiğimiz vardır.en yüksek ve en alçak sesler bizim kulağımıza göredir.ama aslında daha yüksek ve daha alçak sesler mevcuttur.matematik ve fizik kurallarıda aynen böyle.bizim boyutumuzda olan matematik ve fizik bizim boyutumuz için doğru olabilir ancak evren ve kainat için aynı ölçülerin olduğunu söylemek en büyük yanlış.boyutlar değiştikçe veya kütleler büyüdükçe ve küçüldükçe fizik ve matematik kuralları değişecektir.kısaca tanımlama hatası yapılan bir dünyada yanlış tanımlar ile doğruları arıyoruz.
∞+1= ∞
∞-1= ∞
∞/1= ∞
∞*1= ∞
gibi mantık hataları yaparız .matematik fiziki nesneleri tanımlamak için bizim verdiğimiz isimler iken ismin kendisinden ve anlattığı şeyden ziyade ifade ettiği kavram üzerinden yola çıkarak bir şeyler bulmaya çalışıyoruz.hiçbir zaman kütlesel olarak bir şeyin sonsuzluğundan bahsedemeyiz fizikte.ancak matematikte sonsuz denen bir kavram vardır.başka bir misal vereyim.
1+2+3+4+.......∞= ?
diye bir soru sorsam eminim ki sonsuz sayıda sayının toplamının sonsuz olacağını söylerdiniz ancak matematiksel olarak bu sorunun cevabı -1/12 dir.kısaca sonsuzluk diye bir kavram matematiksel olarak var olsa dahi aslında olmayan bir şey.yaratılan herşeyin bir sonu vardır.kısaca tanımlamayı yapan veyahut matematiği bulan kişiler kavramaları tanımlamak için verdikleri isimleri zaman içerisinde bizler ilerletmek adına kavram karmaşası yapmış ve olmayan tanımlamaları matematiğin içine sokmuş durumdayız.bozuk olan bu matematik düzeni ile evreni ve kainatı anlamaya çalışıyoruz.ancak yanlış olan şey ile kainatı anlamak pek tabi mümkün değildir.başka bir örnek vermek gerekirse.fizik kuralları atom altı parçacıklarda farklı işler.bir atom diğer atom ile haberleşmesini ışıktan hızlı bir şekilde yapar veyahut atom bazen dalga veya bazen katı madde gibi hareket eder.ben bazen bu durumu ses frekanslarına benzetiyorum.ses frekanslarında bizim duyma eşiğimiz vardır.en yüksek ve en alçak sesler bizim kulağımıza göredir.ama aslında daha yüksek ve daha alçak sesler mevcuttur.matematik ve fizik kurallarıda aynen böyle.bizim boyutumuzda olan matematik ve fizik bizim boyutumuz için doğru olabilir ancak evren ve kainat için aynı ölçülerin olduğunu söylemek en büyük yanlış.boyutlar değiştikçe veya kütleler büyüdükçe ve küçüldükçe fizik ve matematik kuralları değişecektir.kısaca tanımlama hatası yapılan bir dünyada yanlış tanımlar ile doğruları arıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder